derin bir nefesle sisli bir sabaha uyandım. saat 6:30 sonra 7:30. ne olduysa o arada oldu.
camdan dışarıda uyanan yeni bir hayat yeni bir sabaha. sonra işte o bir saatlik uyku denemesi. rüyada ağlar mı insan katıla katıla. ben ağladım. ağlamaktan nefes alamadığım için uyandım o bir saatlik uykudan. insan rüyasında ağlamaktan nefessiz kalıp uyanır mı? uyanırmış, öğrendim.
neler öğreniyorum. ben bunları öğrenmek istemiyorum ki. öldürmeyen acı güçlendirirmiş. böyle bir söylem vardır. inanmak ne güç. sağlamasını yapıyorum bu söylemin. bakalım kim haklı çıkacak bu işten.
evden çıktım. tanımadığım bir sokak. kuşlar ötmeye başlamış akşamki o çılgın yağmurdan sonra. güneşi bekliyorlar ama nafile. beklemesinler gelmeyecek. gelemeyecek.
sis... karşı ağaçları kaplayan.... hafif bir yağmur serinliği... yüzümde sonra bedenimde...
bir sigara nefesi... uyan artık diyor... uyan...
28 Nisan 2011
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
D-Ö-N-Ü-Ş-Ü-M
uzun yıllardır birden dönüşen insanlar izledim... hep ilginç gelmiştir, küçük kasabalardan çıkan büyük kentlerde kendilerini bulduğunu san...
-
bazen ne diyeceğinizi bilemezsiniz ama yine de dokunmak istersiniz tuşlara, anlamsız kelimeler dökülür parmak uçlarınızdan...başkalarına yok...
-
"Ayaklarıyla ezip fıçıya mı bastılar seni Nefti kasnaklı bir fıçıya Aldırma, kara üzüm! Sen, o Kırmızı Şarabına doğru İçten içe ...
-
yerler cam gibi, rüzgar içime işliyor ama direniyorum karda yürümeye çalışmak...böyle durumlarda sanki yaşamımdaki tüm zorlukların yürüyüşü...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder