29 Şubat 2012

modern insanın yalnızlığı mı Nuit #1 ?


bir film seyrettim ve hayatım değişti... hayır hayır! bunu demeyeceğim; arabalara ya da markalara özgürlük, yaşam, amaç yükleyen kapitalist reklam filmi yazarı değilim...

ama bir film seyrettim ve etkilendim. zaten bunun için değil mi karanlık salonlarda kocaman perdenin karşısında anı unutmaya çalışmak...

bir kadın, bir erkek... birbirlerini, bedenlerini, kısıtlarını, hayatlarını, seslerini, isimlerini bilmeyen... tanımayan...

bedensel arzular, sonra gidememe... birbirlerinden gidememe, yaşanan hayatın yalnızlığına karşı zorunlu bir yanyana duruş...



anlamaya çalışmak ve sonra birbirine yaslanma.

bir kadının erkek gibi gidebilmesine öfkelenme... bir erkeğin arkasından koşmamasına içerleme...

yeniden aynı koltuğa aynı eve dönüş... uzayan ve güne kavuşan gece

yalnızlığımıza öfke, yaslanmak isteme bir başkasına, acımızı azaltmak için 





18 Şubat 2012

teklik ve kadınlık durumu

geçen gün bir arkadaşım bir yazı gönderdi, can dündar aşkı ve aşkın içinde bile insanın bulması gereken temelin kendi tekliği olduğunu vurguluyordu. mailin üzerinden mailin gönderildiği; günümüzün beyaz yakalı, ekonomik özgürlüğü olan, hayatlarına ve yataklarına alacakları erkekleri aynı bir erkek gibi seçen kadınları teklikleri ile onur duyan kutlama cevapları yazdılar.

oysa satırlarda tek gördüğüm şey,  aslında tek değil mecazen çift olmak istedikleriydi. güvenmek, sevmek, sevilmek... mutlu cümlelerin altından fışkıran duygu buydu.

günümüzün mutsuz ama mutlu maskesi ile dolaşan kadınları. verdiğimiz sevgiyi zamanında hazmedemeyen karşı cins tarafından maskelendirilmiş kadınları...

her birimiz buyuz...

oysa ilişkinin içinde tek olmayı becermeye çalışmak önemli olan, yalnız bırakıldığında tek olmayı öğrenme değil. ders alıyor muyuz? kim bilir...


15 Şubat 2012

çığlığım

çay kupasından çıkan duman, dumana karışan sıcak bir koku, sımsıcak
gürültünün içindeyim
masalarından birbirine birşeyler söyleyen insanlar
kalabalığın içindeki yalnızlık
anın boşluğunda gezinmek
insanları izlemek
günlük boş çırpınışlarını
dışarıda kar
içimde boşluk
insanlar
kısa,uzun,hüzünlü,güzel,korku dolu,huzurlu...
klavyede beni bekleyen ellerim, beni ve iç sesimi
kocaman bir çığlık atsam dünyaya karşı
kocaman deli bir kadının çığlığı...

9 Şubat 2012

uykudan önce


artık müzik çalıyor baş ucumda
nihayet uykuya giden saniyeler melodilerin içinde
geçmişte kalmış günlerde defalarca sahip olmaya çalıştığım şeye şimdi sahibim

uyurken müzik dinlemek seslerin ahenginde

anıların canlanması...
kimi zaman hatırlamak istenmeyenler
kimi zaman ise dudağın kenarında kalmış yarım bir gülümseme...
son melodiyi dinleyebilmek için göz kapaklarınla savaşmak

dışarıda köpekler havlıyor

soğuk...



6 Şubat 2012

sesler


"yazacak hali olmamak
derin bir eylemsizlik...
çok derin
iç sesim...
hızlıca soluyor
ihanet... kendime"



D-Ö-N-Ü-Ş-Ü-M

uzun yıllardır birden dönüşen insanlar izledim... hep ilginç gelmiştir, küçük kasabalardan çıkan büyük kentlerde kendilerini bulduğunu san...