bazen ne diyeceğinizi bilemezsiniz ama yine de dokunmak istersiniz tuşlara, anlamsız kelimeler dökülür parmak uçlarınızdan...başkalarına yoktur faydası ama siz içinizi boşaltıyorsunuzdur ve durdurmak istemezsiniz iç sesinizi. işte öyle bir an bu; kendi sesim durmuyor içimde hatta daha da fena yankılanmaya başladı. uzun yürüyüşler özellikle de bir hedef koymadan alıp başınızı yürürsünüz ya işte öyle bir ferahlamaya ihtiyaç var. nefes derin olmalı ki sussun iç sesim ya da uyumalı mı?
uyuyunca ya rüyada devam ederse ya hiç susmazsa...
bir tanem durdururlar merak etme, kendi iç sesini unutursun başkalarının derdine ortak olmak için belki de
4 Aralık 2011
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
D-Ö-N-Ü-Ş-Ü-M
uzun yıllardır birden dönüşen insanlar izledim... hep ilginç gelmiştir, küçük kasabalardan çıkan büyük kentlerde kendilerini bulduğunu san...
-
bazen ne diyeceğinizi bilemezsiniz ama yine de dokunmak istersiniz tuşlara, anlamsız kelimeler dökülür parmak uçlarınızdan...başkalarına yok...
-
tavandaki ampülün tavana tutunan kısmı yamuk öylece sırıtıyor. aydınlatıyor ama, yani bir anlamda işini görüyor.ondan beklenen kadar. biz de...
-
"Ayaklarıyla ezip fıçıya mı bastılar seni Nefti kasnaklı bir fıçıya Aldırma, kara üzüm! Sen, o Kırmızı Şarabına doğru İçten içe ...
4 yorum:
başkalarının derdi o içi de unutmaz. söyler. kendini kanatmak neyse, içine akmak neyse, hele içini unutmak kadar içini istemek neyse...
başkalarının derdine belki de kendimizinkinin büyüklüğünü gözardı etmek için ortak oluyoruz. ne dersin?
sabahattin ali' nin kürk mantolu madonna adlı kitabında bu konu öyle güzel anlatılır ki. keşke kitap bende olsaydı da paylaşsaydım seninle.
hatırladığım kadarıyla dostlarımızın başına gelen felaketlerin bizim başımızdan defedildiğini düşünürüz diyor. içimize garip bir huzur doğuyor. halbuki hayat öyle garantisiz ki...
sevgiyle.
"o" kitap yasak bana...
ızdırap dolu anılar....
hayatın garantisiz olduğunu onun satırlarında değil ama "onun" konu edildiği başka satırlarda buldum.
sevgiyle kal...
Yorum Gönder