18 Şubat 2012

teklik ve kadınlık durumu

geçen gün bir arkadaşım bir yazı gönderdi, can dündar aşkı ve aşkın içinde bile insanın bulması gereken temelin kendi tekliği olduğunu vurguluyordu. mailin üzerinden mailin gönderildiği; günümüzün beyaz yakalı, ekonomik özgürlüğü olan, hayatlarına ve yataklarına alacakları erkekleri aynı bir erkek gibi seçen kadınları teklikleri ile onur duyan kutlama cevapları yazdılar.

oysa satırlarda tek gördüğüm şey,  aslında tek değil mecazen çift olmak istedikleriydi. güvenmek, sevmek, sevilmek... mutlu cümlelerin altından fışkıran duygu buydu.

günümüzün mutsuz ama mutlu maskesi ile dolaşan kadınları. verdiğimiz sevgiyi zamanında hazmedemeyen karşı cins tarafından maskelendirilmiş kadınları...

her birimiz buyuz...

oysa ilişkinin içinde tek olmayı becermeye çalışmak önemli olan, yalnız bırakıldığında tek olmayı öğrenme değil. ders alıyor muyuz? kim bilir...


2 yorum:

Hatice dedi ki...

"İnsanın olanak varsa karısı, çocuğu, parası ve hele sağlığı olmalı, ama mutluluğunu yalnız bunlara bağlamamalı. Kendimize dükkanın arkasında ,yalnız bizim için bağımsız bir köşe ayırıp orada gerçek özgürlüğümüzü kendi sultanlığımızı kurmalıyız.Orada yabancı hiç bir konuğa yer vermeksizin kendi kendimizle hergün baş başa verip dertleşmeliyiz,karımız, çocuğumuz,servetimiz,adamlarımız yokmuş gibi konuşup gülmeliyiz.Öyleki hepsini yitirmek felaketine uğrayınca onlarsız yaşamak bizim için yeni bir şey olmasın"Montaigne

ne güzel yazmışsınız:)) Yıllar önce daha 2002-2003 te lise öğrencisi iken aldığım bir notu düşürdünüz aklıma:)) Biraz arasamda buldum sonunda:))

no pasaran dedi ki...

Sevgili Cemre, notu bulmana sevindim, bazen geçmişten bugüne düşenler keyif veriyor.

zor olan fiziki yalnızlık değilmiş, işin komiği bende el yordamıyla keşfetmek zorunda kaldım... tekillik medeni hali :)

işin asıl sancılı kısmı beynin yalnızlığı; bir filmin ardından satır aralarının, bir kitaba düştüğün notların, bir durum karşısında yaptığın gözlemlerin tartışılması paylaşılması. galiba beynimizi yalnız bırakmamayı da öğrenmeliyiz. sevgiyle...

D-Ö-N-Ü-Ş-Ü-M

uzun yıllardır birden dönüşen insanlar izledim... hep ilginç gelmiştir, küçük kasabalardan çıkan büyük kentlerde kendilerini bulduğunu san...