çıplak ayaklarım kumların içine batıyor. yaz günü gibi ılık değil kum tanecikleri. serinliğini hissettiriyor hafiften. yakın uzaktan dalgaların sesi köpük köpük.
bir kaç adım sonra sislerin içinde yüzleri görünmeyen insan sesleri, kimi denizde kimi kumda...
bir kaç adım sonra kum nemleniyor aynı içinde nefes aldığım hava gibi...
ıslak kumda yürümek ve denize ulaşmak
birden hafif bir su çırpınışı ayaklarıma ulaşıyor serin çok serin aynı bastığım ıslak kum tanecikleri gibi
uzun soluklu yürüyüş iyot kokulu havayı içine çekerek ve kıyıya vuran dalgalara arkadaş
içimden bir ses özgürlük ıslak kumda yürümek midir diyor.
içimden bir ses ıslak kumda yürümek karnını ağrıtır diyor
içimden bir ses "özgürlük, ıslak kumda karnının ağrıyacağını bile bile yürümeye devam etmektir" dedi...
1 Haziran 2011
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
D-Ö-N-Ü-Ş-Ü-M
uzun yıllardır birden dönüşen insanlar izledim... hep ilginç gelmiştir, küçük kasabalardan çıkan büyük kentlerde kendilerini bulduğunu san...
-
bazen ne diyeceğinizi bilemezsiniz ama yine de dokunmak istersiniz tuşlara, anlamsız kelimeler dökülür parmak uçlarınızdan...başkalarına yok...
-
tavandaki ampülün tavana tutunan kısmı yamuk öylece sırıtıyor. aydınlatıyor ama, yani bir anlamda işini görüyor.ondan beklenen kadar. biz de...
-
"Ayaklarıyla ezip fıçıya mı bastılar seni Nefti kasnaklı bir fıçıya Aldırma, kara üzüm! Sen, o Kırmızı Şarabına doğru İçten içe ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder