sanki bir su geçiyor içimden. serin ama bir o kadar da çamurlu.
çamur ne işe yarar temizler mi içimi. yoksa o çamur göz yaşları mı derinden akan. sessizce... arkada bırakmak çamurlu göz yaşlarının işe yarayabileceği bir şey mi? kaz dağlarının içinden geçen serin sular gibi olsun istiyorum akan su. temizlesin içimi. hasanboğuldu da çıplak ayaklarımı serin suların içinde gezdirmek istiyorum. ayaklarım bedenim olsun buz gibi sularda donsun ve öylece kalsın. ne bir damla gözyaşı ne iç sıkıntısı ne de başka duygular olsun. sadece boşluk ve donma...buz gibi bir havada nefes almak istiyorum ki aldığım nefes içimi dondursun. dondursun ki içimdeki yangın yeri biraz olsun soğusun.
saatin dakikaları bu kadar mı yavaş, bu kadar mı yavaş geçer zaman acı çekince...
10 Mayıs 2011
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
D-Ö-N-Ü-Ş-Ü-M
uzun yıllardır birden dönüşen insanlar izledim... hep ilginç gelmiştir, küçük kasabalardan çıkan büyük kentlerde kendilerini bulduğunu san...
-
bazen ne diyeceğinizi bilemezsiniz ama yine de dokunmak istersiniz tuşlara, anlamsız kelimeler dökülür parmak uçlarınızdan...başkalarına yok...
-
"Ayaklarıyla ezip fıçıya mı bastılar seni Nefti kasnaklı bir fıçıya Aldırma, kara üzüm! Sen, o Kırmızı Şarabına doğru İçten içe ...
-
What we call the beginning is often the end. And to make an end is to make a beginning. The end is where we start from. – T.S. Eliot D...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder