1 Mart 2011
hissizleşmek
bilgisayarımın ekranında karlı bir manzara. kars... at arabasında giden bir adam. beyaz bir denizde sanki sonu olmayan. kafamın içindekileri atıp onun yerinde olmayı düşledim. beyaz bir denizin içinde; gök beyaz, yer beyaz bir tek o tezat bu uyuma. sanki ben işte buradayım der gibi... bende buradayım kendi beyazımın içinde nereye gittiğini bilmeden. sanki yuvarlanmak bu düşlemek. geçmişi düşlemek. neden insan zor anlarda geçmişe sığınır. yaşarken kıymetlisi olmayan geçmişe. haksızlık etmek istemiyorum. her anını kıymetli yaşadım geçmişin ama yazık ki zaman zaman aldanmışım.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
D-Ö-N-Ü-Ş-Ü-M
uzun yıllardır birden dönüşen insanlar izledim... hep ilginç gelmiştir, küçük kasabalardan çıkan büyük kentlerde kendilerini bulduğunu san...
-
bazen ne diyeceğinizi bilemezsiniz ama yine de dokunmak istersiniz tuşlara, anlamsız kelimeler dökülür parmak uçlarınızdan...başkalarına yok...
-
"Ayaklarıyla ezip fıçıya mı bastılar seni Nefti kasnaklı bir fıçıya Aldırma, kara üzüm! Sen, o Kırmızı Şarabına doğru İçten içe ...
-
yerler cam gibi, rüzgar içime işliyor ama direniyorum karda yürümeye çalışmak...böyle durumlarda sanki yaşamımdaki tüm zorlukların yürüyüşü...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder